Kaygı Başarıya Engel Olmasın

Bireyin bir sınav öncesinde ya da sınav sırasında yaşadığı, kaygının bilişsel, fizyolojik belirtilerini içeren ve bireyin performansını düşüren duruma özgü kaygı problemidir.

Kaygının tümüyle zararlı bir durum olduğu düşünülmemelidir. Kaygının şiddeti düşük olduğunda bireyin genel uyarılmışlık düzeyini yükseltir ve dikkati artırır. Sürekli rahat, umursamaz, kaygısız olan bir kişi öğrenme ve benzeri etkinliklere fazla katılım gösteremeyeceğinden, düşük kaygı kişiyi çalışmaya yöneltebilir. Bu durumda yararlı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak, kaygı belli bir düzeyi aştığında motive etmekten öte başarısızlığa neden olur.

Sınav Kaygısının Belirtileri Nelerdir?

Fizyolojik Belirtiler

  • Sıcak basması
  • Baş dönmesi
  • Kalp çarpıntısı
  • Titreme
  • Baş ağrısı
  • Terleme
  • Yüzün kızarması
  • Solunumun hızlanması
  • Mide bulantısı
  • Halsizlik, yorgunluk
  • Kaslarda gerilme
  • Ağızda kuruma
  • Midede rahatsızlık hissi

Duygusal ve Bilişsel Belirtiler

  • Huzursuzluk
  • Sinirlilik
  • Endişe
  • Korku
  • Konsantrasyon kaybı
  • Düşünce hızında yavaşlama
  • Unutkanlık
  • Dikkatsizlik

Sınav Kaygısının Etkileri Nelerdir?

Sınav kaygısı kişinin performansını olumsuz yönde etkiler. Bu olumsuz etki çoğunlukla kişinin düşünceleri ve duygularıyla bağlantılıdır.

Kaygısı yüksek bireyler sınav sorularını okumakta ve anlamakta zorlanırlar. Çoğunlukla aynı soruyu birkaç kez okurlar ve bununla bağlantılı olarak zamanın yetmeyeceğinden korkarlar. Sınava yeterli ve etkili şekilde hazırlandıkları halde sınavda çıkan soruları cevaplamakta zorlanmaktadırlar. Çoğu zaman bildiklerine çok emin oldukları cevapları hatırlayamamakta, sınavdan çıktıktan hemen sonra hatırlamaktadırlar.

Sınav kaygısını artıran düşünceler nelerdir?

Kişi sınav esnasında ya da öncesinde, kendisine ya da sınavdaki performansına yönelik birtakım olumsuz düşünceler üretir. Bu düşünceler kaygı düzeyini artırır, kişinin sınav stresiyle baş etmesini güçleştirir ve sınav sonucu olumsuz yönde etkilenir. Bazen kişi sınavda donup kalır.

Bu düşünceleri aşağıdaki gibi örneklendirebiliriz:

  • Performansa yönelik düşünceler
  • Hiçbir şey hatırlamıyorum. Ne yapacağım?
  • Sorular kolay, yüksek bir not almalıyım.
  • Zamanım kalmadı. Yetiştiremeyeceğim.
  • Bu gireceğim en zor sınav olacak.
  • Yapamıyorum.
  • İyi öğrenciler iyi not alır. İyi not almalıyım.
  • Soruları anlayamıyorum.
  • Yeterince çalışmadım. Başaramayacağım.
  •  Fiziksel belirtilere yönelik düşünceler
  • Midem bulanıyor. Hiçbir soruyu cevaplayamayacağım.
  • Yüzüm kızaracak. Herkes korktuğumu anlayacak.
  • Nefes alamayacak gibi oluyorum. Yapamayacağım.
  • Sınavda ellerim titreyecek. Kalem tutamayacağım.
  • Başım dönüyor. Soruları okuyamayacağım.
  • Diğerlerinin performansına yönelik düşünceler
  • Herkes benden daha iyi yapıyor.
  • Bir tek bende problem var.
  • Diğerleri hiç ara vermiyorlar. Benden daha iyiler.
  • Herhalde bu sınıfın en kötüsü benim.
  • En sona ben kaldım. Herhalde benden daha kötüsü yok.
  • Olası sonuçlara yönelik düşünceler
  • Okulu asla bitiremeyeceğim.
  • Arkadaşlarıma karşı mahcup olacağım.
  • Babam çok kızacak.
  • Annem çok üzülecek.
  • Ailemin yüzüne nasıl bakacağım.
  • Ailemi hayal kırıklığına uğratacağım.
  • Asla iyi bir not alamayacağım.

 Bu olumsuz düşüncelerden kurtulmak sınav kaygısını ortadan kaldırır mı?

Yukarıda belirttiğimiz yinelenen olumsuz düşünceler bireyin performansını olumsuz yönde etkilemektedir. Bazen sınav öncesinde sınava hazırlanmayı olumsuz etkiler, bazen sınav esnasında soruları doğru yanıtlamayı.

Kişinin bu yineleyici düşüncelerden uzak olması kolay olmayacaktır. İstemese de onları düşünmeye otomatik olarak devam edecektir.

Olumsuz düşüncelerin yerini gerçekçi, işlevsel, olumlu düşüncelerin alması sınav kaygısını hafifletecek ve kişinin başarısını artıracaktır. Sınav kaygısının azaltılmasında hedeflenen ve gerçekleştirilen bu değişimdir.

Sınav kaygısı ile baş etmede nasıl bir yol izlenmelidir?

İşlevsel olmayan hatta kişinin performansını olumsuz yönde etkileyen yanlış inanışları doğru ve gerçekçi düşüncelere dönüştürmek doğru bir başlangıç olacaktır. Kişinin bunu tek başına yapması mümkün değildir.

Sınav kaygısı sadece bu düşüncelerden kaynaklanmamaktadır. Birey etkili ders çalışmayı bilmiyor olabilir. Örneğin, bir konuya çok uzun zaman ayırmak doğru bir yöntem değildir. Ders çalışma tarzındaki hataları bulup ders çalışma becerilerinin geliştirilmesi gerekmektedir.

Kaygı bireyde bedensel tepkilerle kendini gösterir ve kişinin sınav esnasında sorulara odaklanmasını engeller. Doğru yapılan solunum ve gevşeme egzersizleri kişinin sınav esnasında bedenini rahatlatmasını ve sorulara tekrar dikkatini vermesini sağlayacaktır.

Sınav kaygısı bir günde çözümlenebilecek bir problem değildir. Kişinin kaygı ile baş etmeyi öğrenmesi gerekmektedir. Sınav kaygısı olan bir kişinin zamanında bir uzmana başvurması (sınavdan 2-3 ay önce) ve sınav kaygısı ile baş etme sürecini etkili şekilde değerlendirmesi istenen sonucun alınmasını sağlayacaktır.

Sınav kaygısının ortaya çıkmasında ailenin de önemli sorumluluğu olabilir. Bu nedenle, tedavi süresince yalnızca sınav kaygısı yaşayan birey ile değil, aile ile de görüşmeler yapmak gerekebilir.